- hiçbir şey
- бернәрсә; берни; һичнәрсә; юк нәрсә
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
gözü hiçbir şey görmemek — heyecana kapılıp başka hiçbir şeyle uğraşamaz duruma gelmek O yaz nasıl geçti bilmiyorum; ne yaz ne tatil, hiçbir şeyi gözüm görmüyordu. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözüne hiçbir şey görünmemek — kendi derdi dolayısıyla hiçbir şeye değer vermemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden hiçbir şey kurtulmamak — her şeyi becerebilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzına bir şey (veya çöp veya lokma) koymamak — hiçbir şey yememek Ali Usta bu nefis kuzudan değil, öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koymadı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir şey yapmak — iyilik veya kötülükte bulunmak O size hiçbir şey yapamaz. Ben ona bir şey yaptım mı? … Çağatay Osmanlı Sözlük
EBU-LA-ŞEY — Hiçbir şeyin babası. Hiç bir şeyi olmayan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
heç — hiçbir şey … Beypazari ağzindan sözcükler
zırnık — hiçbir şey … Beypazari ağzindan sözcükler
bana mısın dememek — hiçbir şey etkili olmamak, hiçbir şeye aldırış etmemek Daha nice manevi trenlerimizi yıllar yılı taşlayanlar var da bana mısın demiyoruz. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
bacaklarını uzatmak — hiçbir şey yapmadan, hiçbir şeyle ilgilenmeden oturmak, tembel tembel zaman öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boş dönmek — hiçbir şey elde edemeden geri gelmek Ankara ya giden hiçbir heyetin geri boş döndüğünü görmedik. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük